Nakşibendî tarikatının ismi Şah-ı Nakşibend hazretlerinden gelir. Ancak bu terbiye yolu ve usulü, Şah-ı Nakşibend hazretleri ile başlamış değildir. Kendisi bu yolun usul, âdap ve feyzini önceki büyüklerden almıştır. Bu terbiye yolunun usul ve âdablarının kaynağı, silsile yolu ile Hz. Ebû Bekir Sıddık’a ve ondan Resûlullah Efendimiz’e ulaşmaktadır. Nakşibendî yolunun başında ve merkezinde âlemlere rahmet olan Peygamber Efendimiz bulunmaktadır. Bu terbiye yolunun temel özelliği gizli zikir ve ilâhî muhabbettir.
Resûlullah , sahabe efendilerimize bizzat rehberlik etmiştir. İçlerinde bulunmuş, hal ve hareketleriyle onlara örnek olmuş, sorularını cevaplamış, sorunlarını çözmüştür. İslâmî terbiyenin esasında bizzat rehberlik etme usulü vardır. Mürşid-i kâmillerin mesleği de budur.
Bu vesileyle âriflerin hayatlarını okumak salihlerle beraber olma isteğine yol açar. Salihlerle beraberken de onlardan daha fazla istifade edilmesini sağlar.
Hâcegâniyye-Nakşibendiyye silsilesine altın silsile denir. Altın silsiledeki zatların hayatını okumak, öğrenmek çok faziletlidir. Sâdât-ı kirâm efendilerimiz müridlerine bir araya geldiklerinde saadet asrından, sahabe efendilerimizden ve Allah dostlarından bahsetmelerini tavsiye etmiştir.